Ynt: ilginç bir sorun
Acılı Adana'mızı deneyiniz.
Tolga KARACA link' Alıntı:
Acılı Adana'mızı deneyiniz.
ilginç bir sorun
- Konuyu başlatan wave61
- Başlangıç tarihi
Ynt: ilginç bir sorun
Daha önce son kasa C3'üm vardı,astraya göre trim parçalarından ön göğüsten daha az ses yapıyordu, ve arka amartisörlerin sesli çalışması dışında bir problem yoktu. Gerçekten fransız markaları da son zamanlarda iyi işler çıkarıyorlar. Özellikle motor anlamında inanılmaz tüketim ekonomisi sunuyorlar benim benzinli otomatikleştirilmiş manuel aracımla şehirlerarası 4,3 litre ortalama tutturmuşluğum var şehiriçi de 7-7,5 litre.GNSpower link' Alıntı:
Ynt: Ynt: Ynt: ilginç bir sorun
Volkswagen Golf emniyet kemeri problemi (1997-2004 model arası)
Temmuz ve Aralık 1998 arasında üretilen bazı Golf'lerde emniyet kemeri problemleri yaşandı. Bu problem, şöför ve yolcu emniyet kemerlerinin gergi kısmı ile ilgili. Kemer serbest bırakıldığında gerektiğinden fazla ısı üreterek, yan direklerdeki plastik kaplamanın erimesine neden olabiliyor.
Volkswagen Golf Isofix sorunu (1997-2004 Station model)
Mayıs ve Haziran 2000 yılları arasında üretilen bazı Volkswagen Golf'lerde ise isofix şikayetleri alındı. Isofix montaj barlarının üzerindeki kaynak hataları, kaza anında çocuk koltuğunun yeterince güvende olmasını sağlamıyordu.
Volkswagen Golf yolcu hava yastığı sorunu (1997-2004 model arası)
Ekim ve Kasım 2000 tarihleri arasında üretilen Golf'lerde ise yolcu hava yastığı sorunluydu. Gaz jeneratörünün basınç haznesindeki kaçak nedeniyle Ekim ve Kasım 2000 arasında üretilen Golf'ler kaza anında yolcu hava yastığını açmayabiliyor.
Volkswagen Golf arka aks sorunu (1997-2004 model arası)
1997 Şubat ayından 2000 Şubata ayına kadar üretilen Volkswagen Golf'lerde ise arka aks problemi bulunuyor. Bilyaların arasına giren nem korozyona neden olarak arka aksın tutukluk yapmasına sebebiyet verebiliyor.
Volkswagen Golf ABS sorunu (1997-2004 model arası)
Mart ve Eylül 2001 ayları arasında üretilen Volkswagen Golf'ler ile ilgili birçok ABS şikayeti alınmış. Fazla ısınma yüzünden elektrik hatası verebilen ABS, bazı Golf'lerde tamamen yanarak devre dışı kalabiliyor
Volkswagen Golf fren sorunu (1997-2004 model arası)
Şubat 1998 ile Aralık 1999 tarihleri arasında üretilen bazı Golf'lerde ise fren sistemi sorunu bulunuyor. Kırık veya çatlak fren servo borusu, sürücünün frenden güç almak için fren pedalına normalden daha fazla güç uygulaması gerekiyor.
Volkswagen Golf elektrik sorunları (1997-2004 model arası)
Mk4 kodlu Golf'lerde ise elektrikli camlar ve merkezi kilit sorunlarına rastlanıyordu. Aracın oldukça problemli olan beyni, ufak çaplı yangınlara ve teklemelere neden olabiliyor.
Volkswagen Golf yakıt pompası sorunu (2004-2009 dizel modeller)
Mart ve Ağustos 2008 tarihleri arasında üretilen araçlarda yakıt pompası sorunları rapor ediliyor. Pompayı çevreleyen civataların yeterince iyi sıkılmamasından kaynaklanan bu sorun yakıt kaçağına neden olabiliyor.
Volkswagen Golf ısıtma sorunu (2004-2009 model arası)
Kasım 2006 ve Ocak 2007 tarihleri arasında üretilen modellerde ise ısıtma sistemi ile ilgili problemler yaşanıyor. Bu problem doğrultusunda aşırı ısınan kablolar, yangına sebebiyet verebiliyor.
Bunlar sadece biraz örnek her marka için istenildiği kadar çoğaltılabilir, Alman arabalarindaki bazı sorunlar diğer markaları bazen gölgede birakiyor, benim bildiğim hiçbir marka sorunsuz değil her arabada illaki sorun çıkar. Bu bakımdan sahip olunanın keyfini sürmek lazım
REC link' Alıntı:
Volkswagen Golf emniyet kemeri problemi (1997-2004 model arası)
Temmuz ve Aralık 1998 arasında üretilen bazı Golf'lerde emniyet kemeri problemleri yaşandı. Bu problem, şöför ve yolcu emniyet kemerlerinin gergi kısmı ile ilgili. Kemer serbest bırakıldığında gerektiğinden fazla ısı üreterek, yan direklerdeki plastik kaplamanın erimesine neden olabiliyor.
Volkswagen Golf Isofix sorunu (1997-2004 Station model)
Mayıs ve Haziran 2000 yılları arasında üretilen bazı Volkswagen Golf'lerde ise isofix şikayetleri alındı. Isofix montaj barlarının üzerindeki kaynak hataları, kaza anında çocuk koltuğunun yeterince güvende olmasını sağlamıyordu.
Volkswagen Golf yolcu hava yastığı sorunu (1997-2004 model arası)
Ekim ve Kasım 2000 tarihleri arasında üretilen Golf'lerde ise yolcu hava yastığı sorunluydu. Gaz jeneratörünün basınç haznesindeki kaçak nedeniyle Ekim ve Kasım 2000 arasında üretilen Golf'ler kaza anında yolcu hava yastığını açmayabiliyor.
Volkswagen Golf arka aks sorunu (1997-2004 model arası)
1997 Şubat ayından 2000 Şubata ayına kadar üretilen Volkswagen Golf'lerde ise arka aks problemi bulunuyor. Bilyaların arasına giren nem korozyona neden olarak arka aksın tutukluk yapmasına sebebiyet verebiliyor.
Volkswagen Golf ABS sorunu (1997-2004 model arası)
Mart ve Eylül 2001 ayları arasında üretilen Volkswagen Golf'ler ile ilgili birçok ABS şikayeti alınmış. Fazla ısınma yüzünden elektrik hatası verebilen ABS, bazı Golf'lerde tamamen yanarak devre dışı kalabiliyor
Volkswagen Golf fren sorunu (1997-2004 model arası)
Şubat 1998 ile Aralık 1999 tarihleri arasında üretilen bazı Golf'lerde ise fren sistemi sorunu bulunuyor. Kırık veya çatlak fren servo borusu, sürücünün frenden güç almak için fren pedalına normalden daha fazla güç uygulaması gerekiyor.
Volkswagen Golf elektrik sorunları (1997-2004 model arası)
Mk4 kodlu Golf'lerde ise elektrikli camlar ve merkezi kilit sorunlarına rastlanıyordu. Aracın oldukça problemli olan beyni, ufak çaplı yangınlara ve teklemelere neden olabiliyor.
Volkswagen Golf yakıt pompası sorunu (2004-2009 dizel modeller)
Mart ve Ağustos 2008 tarihleri arasında üretilen araçlarda yakıt pompası sorunları rapor ediliyor. Pompayı çevreleyen civataların yeterince iyi sıkılmamasından kaynaklanan bu sorun yakıt kaçağına neden olabiliyor.
Volkswagen Golf ısıtma sorunu (2004-2009 model arası)
Kasım 2006 ve Ocak 2007 tarihleri arasında üretilen modellerde ise ısıtma sistemi ile ilgili problemler yaşanıyor. Bu problem doğrultusunda aşırı ısınan kablolar, yangına sebebiyet verebiliyor.
Bunlar sadece biraz örnek her marka için istenildiği kadar çoğaltılabilir, Alman arabalarindaki bazı sorunlar diğer markaları bazen gölgede birakiyor, benim bildiğim hiçbir marka sorunsuz değil her arabada illaki sorun çıkar. Bu bakımdan sahip olunanın keyfini sürmek lazım
Ynt: Ynt: ilginç bir sorun
hatta biraz daha ekleme yapayım :
-------------
> Sevgili arkadaslar,
> sizlere son 8 aydır yaşamakta olduğum bir passat hikayesini anlatmak istiyorum. dilerim bu listede doğuş otodan birileri olsun yada derdime derman olacak fikri olan birileri çıksın..
>
> ocak 2011 de vw passat 1.4 TSI 2011 model aracımı, kasımpaşa uzay otodan satın aldım, araç içerisindeki donanım ve konforu ile kısa zamanda gönlümde taht kurdu.
> lakin nisan ayında, yolda giderken birden bire el fren ışığı yanmaya başladı ve araba ciyak ciyak alarm ötmeye başladı, aracımı sağa çekip, derhal acil durum hattını aradım.
> telefondaki vatandaş, bunun yazılım problemi olduğunu korkacak birşey olmadığını, yola devam edebilecegimi, en kısa sürede servise getirmemin iyi olacağını söyledi.
> derken 10 km daha gidince bu sefer airbag ışığı da yanmaya başladı, bende aracı aldım derhal servise götürdüm. bu arada dashboard taki ekranda "brake servo failure" yazısı çıktı, aracın start stop özelligi devre dışı kaldı,
> ortalama yakıt tüketimi 7.5-9 arasında seyrederken, bu mevzudan sonra 14-16 arasına çıktı.
> servisteki vatandaşlar , bunun bir yazılım hatası olduğunu yenilediler ve henüz almanyadan yeni yazılımın gelmediğini, geldiğinde beni bilgilendireceklerini söylediler. ışıkları resetlediler ve beni tıpış tıpış geri yolladılar.
> aradan 1 ay geçti ve birgün tekrar ışıklar yine ciyak ciyak öterek yanmaya başladı. tekrar servis , tekrar yazılımın gelmediğini ve korkacak birşey olmadığını söylediler.
> derken 15 gün sonra tekrar ışıklar yandı , bu sefer servis yazılımın geldiğini söyledi ve aracımın yazılımını güncellediler. bu sefer her ne yaptılarsa, aracın ana beyni resetlendiğinden teypteki tüm kanallar da reset yedi, teyp kilitlendiği için
> almanyadan teyp güvenlik kodu geldi, girildi, ve birden enteresanlıklar başladı..
> 100.0 powerfm dinlerken yada 103.8 dinamo fm dinlerken, radyo birden bire 101.0-102.0 a çıkıp, sonra 100.0-99.5-98.0 a geri gelmeye , sonra 1-2 dk sonra tekrar ileri geri yapmaya başladı. tesadüf olduğunu düşünürken, 1-2 gün ara ile bunu yapmaya devam etti. bende bunu cep telefonumla kaydettim ve kendi aramızda içine cin girdigine kanaat getirdik . servise gittik, "teyp kendi kendine ileri geri yapıyor" dedik, aldığımız cevap "abi powerfm dinleyince yapıyo dmi?" oldu. aa ne güzel hatayı biliyorlar diye düşünürken, "abi sen powerfm dinleme, tp açık kalınca, powerfm de öyle şeyler yapıyo, diger kanallarda yapmıyor" dediler. düpedüz araba dinlediğimiz radyo kanalını sevmiyor durumu ortaya çıktı. TP özelliğini kapatınca bu sefer de RDS kapandı, ama 1-2 günde bir atlayıp duran radyo, 15-20 günde 1 kere yapmaya başladı. neyse bunu kafaya çok takmadım, zira yapan almanda olsa, pll tuner i saçmalıyor olabilir diye düşündüm.
> derken bizim airbag, el freni ışığının yanında birde engine ışığı yanmaya başladı, bu sefer iyice kıllandım, çünkü engine ışığının yanması iyiye işaret degildi bana göre. tekrar servise gitti, tekrar yazılım atıldı. derken bu işlem 5 kez tekrar etti. araçta 5 kez yazılım degişti, nafile..
> en son seferinde, servisteki "hikmet usta" abi yazılımı güncelledik tekrar diyince, aç bakiim nesi degişmiş görelim dedim. güncelleme rapor ekranını açtı, 5 adet yazılım atılması görünüyor, versiyonları check edelim dedim, baktık ki 1607 versiyon numarası 5 kez aynı. yani arkadaslar her seferinde aynı yazılımı atıp durmuşlar bir degişiklik yok. ben tabi sinirlenince, hikmet usta bu sefer sensörlerde bir problem olacağını düşünerek, aracı ofisimden aldırmaya karar verdi. yaklaşık 6-7 kere, ortalama her 15-20 günde bir, aracım ofisimden sabahları alınıyor, sensör falan filan herneyse işlem yapılıyor, araç test için göktürk'e götürülüyor, 70-80 km yol yapılıyor, geriye getiren hayvan da ortalama yakıt tüketimini 35-45lt arası bir seviyede bana teslim ediyor, artık adam ralli mi yapıyor ne yapıyor hala anlamış degilim, her geldiğinde ortalama tüketim ve km ye baktıgımda, net olarak 7.5-9 arasında olan tüketim ortalaması, 35-40 lara çıkmış görüyorum. her seferinde videosunu kaydediyorum. her seferinde halkla ilişkiler departmanını arıyorum, her seferinde aracımı alıp yıkattırıyorlar, koltuklarımı temizletiyorlar, özür diliyorlar ve beni susturuyorlar. ayrıca her geldiginde de garip garip radyo istasyonları açılmış olarak buluyorum, aracı geri getiren vatandaş yolda sıkılıp, benim kanalları begenmeyince radyo ayarları ile oynuyor. bu da beni iyice dellendiriyor.
> neyse , 3 kez sensör degişikligi yapıldıktan sonra, bu sefer hikmet ustaya hakiki sebebi soruyorum, "bak kardeşim bende mühendisim, bana bunu adam gibi anlat, derdi ne bu arabanın" diyorum. (keşke karşımda olsanızda , el hareketleri ile size bunu anlatabilsem, ama elimden geldigince hareketlerini de yazarak anlatmaya çalışacagım)
> Hikmet usta: abi şimdi bu araç (ellerini japon selamı verir şekilde birbirine avuç içleri degecek şekilde yaparak, ve daha sonra kollarını ve ellerini 180 derece açıyor) almanyanın vorsburg şehrinde yapıldı, neden bu hareketi yapıyorum, çünkü vorsburg bir vadi.. (ellerini bu sefer avuç içleri yere bakacak şekilde aşagıdan yukarı kaldırıyor, yukarı kaldırırken avuç içleri yukarıya dogru dönüyor) vorsburg deniz seviyesinden yaklaşık 800-900 metre yükseklikte, hem vadi hemde deniz seviyesinden yüksekte olduğundan, araç yapılırken oranın hava koşulları, basınç degerlerine göre sensörler ve yazılım ayarlanıyor. araç türkiyeye geldiğinde (bu sefer elleri yukarıdan aşagı dogru avuç içleri aşagı bakar şekilde indiriyor), istanbul deniz seviyesinden 80-100 metre en fazla yüksekte, ve arazi koşulları farklı, aracın yazılımı basınç degerlerini vorsburga göre düşündügünden, dış basınç degerleri farklı algılanıyor, aracın fren sensörü, "burda bir terslik var, freni tam olarak tutamayabilirim, en iyisi ben uyarı vereyim" diyor. ve sesli görsel uyarıyı veriyor. "aslında bir problem yok"...
> ben: peki kardeşim, niye airbag ışığı da yanıyor?
> HU: abi şimdi bu iki sensör aynı kablo üstünden data taşıyor, o yüzden bazen airbag ışıgı yanıyor bazen yanmıyor. canbus üstünden veri alışverişinde datalar karışabiliyor.
> ben: peki abicim engine ışığı niye yanıyor ?
> HU: abi bu iki sensör aynı zamanda engine sensörünü de bilgilendiriyor, engine sensörü de diyorki "ya bende ya bunlarda hata var, beni de kontrol etseler iyi olur" , o yüzden o da ışık yakıyor.
> ben: peki bu benim hassas ruhlu aracım tam olarak niye hala tedavi edilemiyor?
> HU: abi istersen bi "musa abiyi" arayalım, bak bide onu dinleyelim, o sensörleri degiş derse hemen degişelim.
> ben: musa abi kim lan?
> HU: musa abi doğuş oto baş mühendisi. bekle arıyorum.. (telefonla birini arıyor), "musa abi, taynvayvır açtım bi bağlansana"
> ben: (kendi kendime düşünerek, içimden ) taynvayvır ne olaki diye düşünürken anlıyorum, teamviewer diyor..
> HU: (telefondaki şahsa), abi dur vayfay zona giriyorum az bekle.. diyor ve aracı servis içindeki wireless modemin çektigi kuytu bi alana çekiyor, anlıyoruz ki burası Wireless Zone..
> neyse bluetooth üstünden aracın canbus girişine bi alet takıyor, ekranda sensör degerleri görünüyor, "musa abi" teamviewer dan ayarları yapıyor, ışıkları söndürüyor
> Musa abi: hikmet, bak sensör degerleri 600 den aşşagı olması lazım, araçtaki 850 den yukarı görünüyor, T bilmem kaç sensörlerini degiştir. diyor
> HU: tamam abi sen onay veriyorsan degiştiriyorum.(telefonu kapatıyor, bana dönüyor), bak abi musa abi onay verdi, 2 tane T bilmem kaç sensörünü degiştirecegiz, problem kalmayacak , (elini gögsüne vurarak), bana güven abi sen, çözecem ben problemini. diyor
> ben: ne s...m sensörünü degiştirirsen degiştir hikmet usta, artık bıktım. diyorum.
> sensörler degişiyor, 2 gün sonra yola çıkıyorum, cunda adasına dogru gidiyorum, istanbulu 200 km geçiyorum ki tekrar ışıklar yanmaya başlıyor..
> araçtaki arkadaslarım ortak fikre sahip oluyor "araç istanbuldan çıktıgını anladı, gitmek istemiyor, bize uyarı veriyor"...
> neyse cinlerim tepeme çıkıyor, araç yakıt tüketimi uzun yolda ortalama 6-6.30 arası degişirken, ışıklardan sonra çıkıyor 11'e.. ortalama hız 120 km, 7. vites..
> cundadan dönüyoruz , tekrar servisi arıyorum, tekrar gelip aracımı alıyorlar..
> bu sefer aracı alan arkadas merakla soruyor "abi kaç seferdir geliyoruz, nesi var arabanın " diyor.
> bizde cevap veriyoruz "vorsburg sendromu, araç sıla hasreti çekiyor" ...
> araç tekrar servise gidiyor, bu sefer doğuş otodan heyet geliyor, ve bu sefer ortak karar, motordaki (sallıyor olabilirim) T63 sensörünün arızalı olduğunu ve degiştirilecegini söylüyorlar.
> tamam kardeşim diyorum, degiştirin..
> sensör türkiyede yok, almanyadan sipariş verdik, 15-20 gün sonra gelecek deniyor. (bu arada ben her ışık yanıp söndügünde, hala inatla videosunu çekiyorum, yanıp sönerken ve kilometresini de alacak şekilde hem resim hem video alıyorum).
> 1 ay geçiyor, 15 gün önce sensör geliyor, telefon açıyorlar, aracı tekrar alıp gidiyorlar, sensör degişiyor, tekrar 70-80 km yapılmış, bu sefer ortalama yakıt tüketimi 28 lerde(sagolsunlar insafa gelmişler, 35-40 lara çıkarmamışlar).
> 10 gün geçiyor, (geçtiğimiz hafta) tekrar el fren ışığı, airbag ışığı yanıyor, ama şansa bak ki , engine ışığı yanmıyor. hala brake servo failure yazısı aynen duruyor.
> arıyorum hikmet ustayı cebinden, "abi ben şirket dışındayım, levent beyi ara" diyor..
> levent beyi arıyorum, yine vorsburg sendromu diyorum,gülüyor, abi aracı aldırayım diyor, yok birader diyorum , aracı geri vericem artık yeter diyorum. tamam abi o zaman halkla ilişkiler departmanını ara diyor..
>
> telefon açıyorum, halkla ilişkilere bağlıyorlar..
> halkla ilişkilerdeki bayan "efendim biz aracın servis ve satış hizmetini veriyoruz,iade prosedürüne bakmıyoruz, onunla doğuş oto distribütor ilgileniyor, uzun ve meşakkatli bir süreç , dilerseniz aracınızı aldıralım, doğuş otodan heyet çagıralım incelesinler" d
hatta biraz daha ekleme yapayım :
-------------
> Sevgili arkadaslar,
> sizlere son 8 aydır yaşamakta olduğum bir passat hikayesini anlatmak istiyorum. dilerim bu listede doğuş otodan birileri olsun yada derdime derman olacak fikri olan birileri çıksın..
>
> ocak 2011 de vw passat 1.4 TSI 2011 model aracımı, kasımpaşa uzay otodan satın aldım, araç içerisindeki donanım ve konforu ile kısa zamanda gönlümde taht kurdu.
> lakin nisan ayında, yolda giderken birden bire el fren ışığı yanmaya başladı ve araba ciyak ciyak alarm ötmeye başladı, aracımı sağa çekip, derhal acil durum hattını aradım.
> telefondaki vatandaş, bunun yazılım problemi olduğunu korkacak birşey olmadığını, yola devam edebilecegimi, en kısa sürede servise getirmemin iyi olacağını söyledi.
> derken 10 km daha gidince bu sefer airbag ışığı da yanmaya başladı, bende aracı aldım derhal servise götürdüm. bu arada dashboard taki ekranda "brake servo failure" yazısı çıktı, aracın start stop özelligi devre dışı kaldı,
> ortalama yakıt tüketimi 7.5-9 arasında seyrederken, bu mevzudan sonra 14-16 arasına çıktı.
> servisteki vatandaşlar , bunun bir yazılım hatası olduğunu yenilediler ve henüz almanyadan yeni yazılımın gelmediğini, geldiğinde beni bilgilendireceklerini söylediler. ışıkları resetlediler ve beni tıpış tıpış geri yolladılar.
> aradan 1 ay geçti ve birgün tekrar ışıklar yine ciyak ciyak öterek yanmaya başladı. tekrar servis , tekrar yazılımın gelmediğini ve korkacak birşey olmadığını söylediler.
> derken 15 gün sonra tekrar ışıklar yandı , bu sefer servis yazılımın geldiğini söyledi ve aracımın yazılımını güncellediler. bu sefer her ne yaptılarsa, aracın ana beyni resetlendiğinden teypteki tüm kanallar da reset yedi, teyp kilitlendiği için
> almanyadan teyp güvenlik kodu geldi, girildi, ve birden enteresanlıklar başladı..
> 100.0 powerfm dinlerken yada 103.8 dinamo fm dinlerken, radyo birden bire 101.0-102.0 a çıkıp, sonra 100.0-99.5-98.0 a geri gelmeye , sonra 1-2 dk sonra tekrar ileri geri yapmaya başladı. tesadüf olduğunu düşünürken, 1-2 gün ara ile bunu yapmaya devam etti. bende bunu cep telefonumla kaydettim ve kendi aramızda içine cin girdigine kanaat getirdik . servise gittik, "teyp kendi kendine ileri geri yapıyor" dedik, aldığımız cevap "abi powerfm dinleyince yapıyo dmi?" oldu. aa ne güzel hatayı biliyorlar diye düşünürken, "abi sen powerfm dinleme, tp açık kalınca, powerfm de öyle şeyler yapıyo, diger kanallarda yapmıyor" dediler. düpedüz araba dinlediğimiz radyo kanalını sevmiyor durumu ortaya çıktı. TP özelliğini kapatınca bu sefer de RDS kapandı, ama 1-2 günde bir atlayıp duran radyo, 15-20 günde 1 kere yapmaya başladı. neyse bunu kafaya çok takmadım, zira yapan almanda olsa, pll tuner i saçmalıyor olabilir diye düşündüm.
> derken bizim airbag, el freni ışığının yanında birde engine ışığı yanmaya başladı, bu sefer iyice kıllandım, çünkü engine ışığının yanması iyiye işaret degildi bana göre. tekrar servise gitti, tekrar yazılım atıldı. derken bu işlem 5 kez tekrar etti. araçta 5 kez yazılım degişti, nafile..
> en son seferinde, servisteki "hikmet usta" abi yazılımı güncelledik tekrar diyince, aç bakiim nesi degişmiş görelim dedim. güncelleme rapor ekranını açtı, 5 adet yazılım atılması görünüyor, versiyonları check edelim dedim, baktık ki 1607 versiyon numarası 5 kez aynı. yani arkadaslar her seferinde aynı yazılımı atıp durmuşlar bir degişiklik yok. ben tabi sinirlenince, hikmet usta bu sefer sensörlerde bir problem olacağını düşünerek, aracı ofisimden aldırmaya karar verdi. yaklaşık 6-7 kere, ortalama her 15-20 günde bir, aracım ofisimden sabahları alınıyor, sensör falan filan herneyse işlem yapılıyor, araç test için göktürk'e götürülüyor, 70-80 km yol yapılıyor, geriye getiren hayvan da ortalama yakıt tüketimini 35-45lt arası bir seviyede bana teslim ediyor, artık adam ralli mi yapıyor ne yapıyor hala anlamış degilim, her geldiğinde ortalama tüketim ve km ye baktıgımda, net olarak 7.5-9 arasında olan tüketim ortalaması, 35-40 lara çıkmış görüyorum. her seferinde videosunu kaydediyorum. her seferinde halkla ilişkiler departmanını arıyorum, her seferinde aracımı alıp yıkattırıyorlar, koltuklarımı temizletiyorlar, özür diliyorlar ve beni susturuyorlar. ayrıca her geldiginde de garip garip radyo istasyonları açılmış olarak buluyorum, aracı geri getiren vatandaş yolda sıkılıp, benim kanalları begenmeyince radyo ayarları ile oynuyor. bu da beni iyice dellendiriyor.
> neyse , 3 kez sensör degişikligi yapıldıktan sonra, bu sefer hikmet ustaya hakiki sebebi soruyorum, "bak kardeşim bende mühendisim, bana bunu adam gibi anlat, derdi ne bu arabanın" diyorum. (keşke karşımda olsanızda , el hareketleri ile size bunu anlatabilsem, ama elimden geldigince hareketlerini de yazarak anlatmaya çalışacagım)
> Hikmet usta: abi şimdi bu araç (ellerini japon selamı verir şekilde birbirine avuç içleri degecek şekilde yaparak, ve daha sonra kollarını ve ellerini 180 derece açıyor) almanyanın vorsburg şehrinde yapıldı, neden bu hareketi yapıyorum, çünkü vorsburg bir vadi.. (ellerini bu sefer avuç içleri yere bakacak şekilde aşagıdan yukarı kaldırıyor, yukarı kaldırırken avuç içleri yukarıya dogru dönüyor) vorsburg deniz seviyesinden yaklaşık 800-900 metre yükseklikte, hem vadi hemde deniz seviyesinden yüksekte olduğundan, araç yapılırken oranın hava koşulları, basınç degerlerine göre sensörler ve yazılım ayarlanıyor. araç türkiyeye geldiğinde (bu sefer elleri yukarıdan aşagı dogru avuç içleri aşagı bakar şekilde indiriyor), istanbul deniz seviyesinden 80-100 metre en fazla yüksekte, ve arazi koşulları farklı, aracın yazılımı basınç degerlerini vorsburga göre düşündügünden, dış basınç degerleri farklı algılanıyor, aracın fren sensörü, "burda bir terslik var, freni tam olarak tutamayabilirim, en iyisi ben uyarı vereyim" diyor. ve sesli görsel uyarıyı veriyor. "aslında bir problem yok"...
> ben: peki kardeşim, niye airbag ışığı da yanıyor?
> HU: abi şimdi bu iki sensör aynı kablo üstünden data taşıyor, o yüzden bazen airbag ışıgı yanıyor bazen yanmıyor. canbus üstünden veri alışverişinde datalar karışabiliyor.
> ben: peki abicim engine ışığı niye yanıyor ?
> HU: abi bu iki sensör aynı zamanda engine sensörünü de bilgilendiriyor, engine sensörü de diyorki "ya bende ya bunlarda hata var, beni de kontrol etseler iyi olur" , o yüzden o da ışık yakıyor.
> ben: peki bu benim hassas ruhlu aracım tam olarak niye hala tedavi edilemiyor?
> HU: abi istersen bi "musa abiyi" arayalım, bak bide onu dinleyelim, o sensörleri degiş derse hemen degişelim.
> ben: musa abi kim lan?
> HU: musa abi doğuş oto baş mühendisi. bekle arıyorum.. (telefonla birini arıyor), "musa abi, taynvayvır açtım bi bağlansana"
> ben: (kendi kendime düşünerek, içimden ) taynvayvır ne olaki diye düşünürken anlıyorum, teamviewer diyor..
> HU: (telefondaki şahsa), abi dur vayfay zona giriyorum az bekle.. diyor ve aracı servis içindeki wireless modemin çektigi kuytu bi alana çekiyor, anlıyoruz ki burası Wireless Zone..
> neyse bluetooth üstünden aracın canbus girişine bi alet takıyor, ekranda sensör degerleri görünüyor, "musa abi" teamviewer dan ayarları yapıyor, ışıkları söndürüyor
> Musa abi: hikmet, bak sensör degerleri 600 den aşşagı olması lazım, araçtaki 850 den yukarı görünüyor, T bilmem kaç sensörlerini degiştir. diyor
> HU: tamam abi sen onay veriyorsan degiştiriyorum.(telefonu kapatıyor, bana dönüyor), bak abi musa abi onay verdi, 2 tane T bilmem kaç sensörünü degiştirecegiz, problem kalmayacak , (elini gögsüne vurarak), bana güven abi sen, çözecem ben problemini. diyor
> ben: ne s...m sensörünü degiştirirsen degiştir hikmet usta, artık bıktım. diyorum.
> sensörler degişiyor, 2 gün sonra yola çıkıyorum, cunda adasına dogru gidiyorum, istanbulu 200 km geçiyorum ki tekrar ışıklar yanmaya başlıyor..
> araçtaki arkadaslarım ortak fikre sahip oluyor "araç istanbuldan çıktıgını anladı, gitmek istemiyor, bize uyarı veriyor"...
> neyse cinlerim tepeme çıkıyor, araç yakıt tüketimi uzun yolda ortalama 6-6.30 arası degişirken, ışıklardan sonra çıkıyor 11'e.. ortalama hız 120 km, 7. vites..
> cundadan dönüyoruz , tekrar servisi arıyorum, tekrar gelip aracımı alıyorlar..
> bu sefer aracı alan arkadas merakla soruyor "abi kaç seferdir geliyoruz, nesi var arabanın " diyor.
> bizde cevap veriyoruz "vorsburg sendromu, araç sıla hasreti çekiyor" ...
> araç tekrar servise gidiyor, bu sefer doğuş otodan heyet geliyor, ve bu sefer ortak karar, motordaki (sallıyor olabilirim) T63 sensörünün arızalı olduğunu ve degiştirilecegini söylüyorlar.
> tamam kardeşim diyorum, degiştirin..
> sensör türkiyede yok, almanyadan sipariş verdik, 15-20 gün sonra gelecek deniyor. (bu arada ben her ışık yanıp söndügünde, hala inatla videosunu çekiyorum, yanıp sönerken ve kilometresini de alacak şekilde hem resim hem video alıyorum).
> 1 ay geçiyor, 15 gün önce sensör geliyor, telefon açıyorlar, aracı tekrar alıp gidiyorlar, sensör degişiyor, tekrar 70-80 km yapılmış, bu sefer ortalama yakıt tüketimi 28 lerde(sagolsunlar insafa gelmişler, 35-40 lara çıkarmamışlar).
> 10 gün geçiyor, (geçtiğimiz hafta) tekrar el fren ışığı, airbag ışığı yanıyor, ama şansa bak ki , engine ışığı yanmıyor. hala brake servo failure yazısı aynen duruyor.
> arıyorum hikmet ustayı cebinden, "abi ben şirket dışındayım, levent beyi ara" diyor..
> levent beyi arıyorum, yine vorsburg sendromu diyorum,gülüyor, abi aracı aldırayım diyor, yok birader diyorum , aracı geri vericem artık yeter diyorum. tamam abi o zaman halkla ilişkiler departmanını ara diyor..
>
> telefon açıyorum, halkla ilişkilere bağlıyorlar..
> halkla ilişkilerdeki bayan "efendim biz aracın servis ve satış hizmetini veriyoruz,iade prosedürüne bakmıyoruz, onunla doğuş oto distribütor ilgileniyor, uzun ve meşakkatli bir süreç , dilerseniz aracınızı aldıralım, doğuş otodan heyet çagıralım incelesinler" d
Ynt: ilginç bir sorun
Aboov. Abi kendimi Muhteşem Yüzyıl'ın bir varyasyonunu izliyormuşum gibi hissettim. Olaylar farklı lakin, entrika, dram ve yalanlar aynı. (
Aboov. Abi kendimi Muhteşem Yüzyıl'ın bir varyasyonunu izliyormuşum gibi hissettim. Olaylar farklı lakin, entrika, dram ve yalanlar aynı. (
Ynt: ilginç bir sorun
oy oy oy...
oy oy oy...
Ynt: ilginç bir sorun
arkadaşlar demekkı bu yazıdan ne anlıyoruz woswos alınmaz Allahtan bızım araçlarda böyle durumlar yok
arkadaşlar demekkı bu yazıdan ne anlıyoruz woswos alınmaz Allahtan bızım araçlarda böyle durumlar yok
Ynt: ilginç bir sorun
Belli ki Türk servisler sıvamax (!) moduna geçmişler, ben olsam direkt Onno Usta ma danışırdım.
Belli ki Türk servisler sıvamax (!) moduna geçmişler, ben olsam direkt Onno Usta ma danışırdım.
Ynt: ilginç bir sorun
Okudun yani... 011zaa
Paylaşımda bulunan arkadaşımıza (abimize) sonsuz saygı duyuyorum ama yazılanların hiçbirini kaale almıyorum, 3. satırı okumadım bile. Yanlış anlaşılmasın, Sayın a.s.gümüş paylaştı diye değil, bu tarz yazıları kaale almıyorum. Hayatımın 10 yılı bu tarz yazıları okumakla geçti, muhtemelen yukarıda yazılanlardan bazılarını da okumuşumdur zamanında...
Ben bindim, kullandım, inceledim gördüm. Elbette VW'e bazılarının sandığı gibi ''Tanrı Eli'' değmedi, kusursuz bir araç değil ama Opel'den üstün. Aksini iddia edenle, aksini iddia etmeyeceğim, çünkü yoruldum bu tarz tartışmalardan. Sadece saygı duyarım ve susarım ama ben bu konuda kendi içimde ''Alayına comolokko'' modundayım:
THE BEST COMMERCIAL VW NEW Golf GTi Child
Tolga KARACA link' Alıntı:
Okudun yani... 011zaa
Paylaşımda bulunan arkadaşımıza (abimize) sonsuz saygı duyuyorum ama yazılanların hiçbirini kaale almıyorum, 3. satırı okumadım bile. Yanlış anlaşılmasın, Sayın a.s.gümüş paylaştı diye değil, bu tarz yazıları kaale almıyorum. Hayatımın 10 yılı bu tarz yazıları okumakla geçti, muhtemelen yukarıda yazılanlardan bazılarını da okumuşumdur zamanında...
Ben bindim, kullandım, inceledim gördüm. Elbette VW'e bazılarının sandığı gibi ''Tanrı Eli'' değmedi, kusursuz bir araç değil ama Opel'den üstün. Aksini iddia edenle, aksini iddia etmeyeceğim, çünkü yoruldum bu tarz tartışmalardan. Sadece saygı duyarım ve susarım ama ben bu konuda kendi içimde ''Alayına comolokko'' modundayım:
THE BEST COMMERCIAL VW NEW Golf GTi Child
- Konuyu başlatan
- #40
Ynt: ilginç bir sorun
servise o zaman kayıt bırakmıştım arkadaşlar yaklaşık 2 buçuk ay oldu ses seda yok. Periyodik bakım zamanım geçti bu ay gireceğim 3. kez hatırlatmış olacağım .Ha bu arada 2. hatırlatmamda servis aynen şu şekilde söyledi. Sizin arka camınızı yerinden sökeceğiz,Bu esnada yedekte orijinal camı bekleteceğiz söktükleri camı geri takacaklarmış tekrar o esnada eğer ki kırılma vs olursa orijinalini yani yenisini takacaklarmış.... O zaman söylenen bu idi..Bu zamana kadar 50 kere arardım ama servisin söyledikleri beni rahatsız etti acaba gereksiz bir şeye mi kalkışıyorum dedim? Sonuçta su alma vs problemim yok... Ama servisin hala dönüş yapmaması da apayrı olay.
servise o zaman kayıt bırakmıştım arkadaşlar yaklaşık 2 buçuk ay oldu ses seda yok. Periyodik bakım zamanım geçti bu ay gireceğim 3. kez hatırlatmış olacağım .Ha bu arada 2. hatırlatmamda servis aynen şu şekilde söyledi. Sizin arka camınızı yerinden sökeceğiz,Bu esnada yedekte orijinal camı bekleteceğiz söktükleri camı geri takacaklarmış tekrar o esnada eğer ki kırılma vs olursa orijinalini yani yenisini takacaklarmış.... O zaman söylenen bu idi..Bu zamana kadar 50 kere arardım ama servisin söyledikleri beni rahatsız etti acaba gereksiz bir şeye mi kalkışıyorum dedim? Sonuçta su alma vs problemim yok... Ama servisin hala dönüş yapmaması da apayrı olay.