bir iyilik yapalım, paylaşalım...

ytuncay

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
318
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
İyiliği paylaşmamak neden bencillik oluyor Mustafa kardeş?Bu benim şahsi görüşümdü beni taşlıyosun bakıyorumda.Sağ el sol el örneğimle.
 

ewo

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
958
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Siteyi ziyaret et
ben iyilik yap denize at sözüne destek verenlerdenim yaptığın iyilikleri dile getirmek bana saçma geliyor sonuçta sen bunu Allah rızası için yapıyorsun
 

Feyzullah

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
25 Mar 2008
Mesajlar
1,701
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Siteyi ziyaret et
Bence yapılan iyilikler;İyilik yaptığın kişi sen ve Allah'tan başkasının bilmemesi lazım.yani sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi lazım.birde şöyle düşünelim.İyilik yaptığını anlattığında iyilik yaptığın kişiyide açıklamış oluyorsun.O zaman iyilik yaptığın kişinin yerinde olmak istemezdim şahsen.Bu benim fikrim.Arkadaşlar ne derler bilemem.


aynen katılırım en güzeli gizli olanı bence
 

rcengiz

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
887
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Bence yapılan iyilikler;İyilik yaptığın kişi sen ve Allah'tan başkasının bilmemesi lazım.yani sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi lazım.birde şöyle düşünelim.İyilik yaptığını anlattığında iyilik yaptığın kişiyide açıklamış oluyorsun.O zaman iyilik yaptığın kişinin yerinde olmak istemezdim şahsen.Bu benim fikrim.Arkadaşlar ne derler bilemem.

kesinlikle haklısın aynı böyle düşünüyorum bende..
 

musdilek

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
277
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
peki arkadaşlar derdimi anlatamıyorum ya ben acizim kendimi ifade edemiyorum ya da yanlış anlaşılıyorum

ben demiyorum ki herkes burda şöyle iyi insanım diyip övünsün...
ben demiyorum ki allah rızası için yaptığınız bi iyiliği anlata anlata hem kendinizi rencide edin hem de yaptığınız şeyin hayrı kalmasın....

ben diyorum ki paylaşarak örnek olun... cengiz abi gibi ya da diğer arkadaş gibi....Kimseyi taşlamak ya da gocundurmak istemedim sadece fikrimi beyan ettim evet sol elde görsün sağ elden öğrensin ne var bunda...

neyse kırdığım arkadaşlardan özür dilerim...
 

kesanlee

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Haz 2008
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Siteyi ziyaret et
mustafa iyi niyetinle böyle bir paylaşım istemişsin ama bu konunun yanlış anlaşılmak gibi bir durumu yok .. sadece İYİLİK bazen insanların kendileriyle hesaplaşması , bazen vicdanlarını rahatlatmaları bazende doğuştan gelen güzel niyetlerin dışa vurumudur. ve genelde insanlar yaptıkları iyilikleri anlatmaktan çekinirler çünkü bununla övününce yaptığının anlamını yitireceğini düşünürler.Bende bu düşünceye sahibim şahsen.

Ama senin anlatmak istediğin şu şekilde olabilir. İnsanlara yaptıklarımızı anlatalım değilde nasıl iyi insan oluruz çevremizde duyarlı olmamız gereken konular nelerdir? bu gibi konularda sanırım herkesin katkısı olacaktır.

Bunu söylemişke yakın zmanda okuduğum bi yazıyı paylaşmak isterim :



İyilik ve kötülük üzerine

By Suzan Başarslan on Tem 21, 2008 in Toplum, İnsan
taiji.gif

Kim kazanmış kötülükten… diye devam eden bir şarkı ve kültürel kodlarımıza işlenmiş standart öngörüler.
İyilik bulmak için iyilik yapmak… bulmak için yapmak. Kazanmak için ya da verdiğinin karşılığı olarak. Tüketim kültürünün global bireyleri olarak, kültürlerarası geçişliliğin en fazla olduğu, her bilginin bir tık ötenizde olduğu, insana dair olguların günlük keşmekeş ve ülke sorunlarıyla geriye itildiği, yalnızlaştırılan ve geleneksel yolla kazanılan kültürel dokunun en aza indiği, teknolojinin verdiği rahatlık ve sınırlandırmalarla bireysel dokunulmazlığımızın en aza indiği ama bireysel yalnızlığın/bireyciliğin en fazla yaşandığı zamanları soluklarken, iyilik vb. soyut kavramları ne kadar düşünüyoruz?
Canım onca sıkıntı varken bunu mu konuşacağız? Neden konuşmayalım?
Hadi konuşalım.
Kim iyidir ve kim kötü? Ne zaman iyilik yaparız, özel bir saati var mıdır mesela? Dilenciye verdiğimiz para iyilik yapmak mıdır? Gülümsemek iyilik midir peki, ya da suratı on karış dolaşmamak? Birine yol tarif etmek, birine yerini vermek, birine ihtiyaç duyduğu şeyi sağlamak? İyilik nedir, maddi midir manevi mi? İyilik içimizde midir, öğrenmeler yoluyla mı elde ederiz? Kim ne kadar iyidir, alt-üst sınırı var mıdır mesela, çok iyi olana aptal mı deriz ya da keriz? İyilik nasıl ölçülür ve iyilik bulmak için iyilik yapıyorsak, yaptığımız şey iyilik midir?
Conconlu kelimelerle iyiliği ya da iyilik yapmanın faydalarını sayabilirdik -sahi faydalı olduğu için mi yapmalıyız- ya da iyiliğin epistomolojisinden bahsedebilir, iyiliğin varoluşunu sorgulayabilir Tanrı’dan mı gelir yoksa sonradan öğrenmelerle mi ortaya çıkar ya da içimizdedir de biz mi onu ortaya çıkartırız diye sorgulayıp, bir tartışmanın içine girip iyiliğe ilişkin bu yazıyı genişletebilirdik. Peki o zaman iyiliğe ait hangi rasyonel ya da irrasyonel bir durumu ortaya koymuş olur muyduk ve bunun iyilik yapmayı iyilik bulmakla açıklayan kültürel kodla ne ilişkisi olurdu/kalırdı?
Şimdi iki karakter düşünün, ikisi birbiriyle kavgalı, siz birini tutuyorsunuz ben diğerini. Size göre iyi olan sizin tuttuğunuz, bana göre iyi olan da benim tuttuğum kişi. Öyleyse bu iki kişinin ikisi de bir şekilde iyi. Biri de çıkıp şöyle diyebilir, yok kardeşim ikisi de hem iyi hem kötü, ikisinin de hatalı olduğu taraflar var ve özellikle tam da bu kavga anında ikisi de kötü, iyilikten çok uzaktalar çünkü. Burada da sorun şudur, birileri kötüdür; kötüye iyi diyenlerin olması, kötüyü iyi kılmaya yeter mi? Sınır nedir?
İşte kültürel kodlar burada devreye girer ve kolektif hafızamız kuşaklar boyunca değişerek ve gelişerek kimi durumlarda da gerileyerek iyilik öngörülerini ortaya çıkartırlar. Kimi görerek kimi içten gelen davranışlarla kimi medya ve sinema aracılığıyla yüceltilen iyiliği her nedense biryığın kötülüğün sergilenmesiyle bilinçaltımıza kazırız. Kötülerin varlığıyla iyiliğin yüceltilmesiyle yeni bir iyilik kavramı inşa ederiz ve kötülükten uzakta kalmak için iyiliğe bir değer atfederiz. İyilik bulmak istiyorsan iyilik yapmalısın. Yani şarta bağlanan iyilik.
Şöyle bir algımız olsaydı, iyilik yap ama hiçbir karşılık alamayacaksın, ne burada ne de -inanılıyorsa- diğer tarafta, tavrımız ne olurdu?
Salt iyilik yapmak için kaçımız iyilik yapardı? Böyle bir deney yapılabilme şartı olsaydı acaba kaç kişi bu deneyden iyilik yaparak çıkardı? Ben salt iyilik yapmak için iyilik yaparım diyenler aşağıdaki örneği dikkatlice okusunlar.
Her insanın bir Mefisto’su vardır (Faust - Goethe - İyi mi?) ve onunla karşılaşıldığında kaç kişi iyiliği seçebilir?
Mefisto’yu sakın soyut bir varlık olarak düşünmeyin, o hayatımızın içinde somut olarak karşımıza çıkabilen bir simge/semboldür. Basit bir örnek, ÖSS’ye hazırlanan bir öğrenciye Mefisto’yu ve Faust’u anlattıktan sonra şu soruyu sormuştum:
Biri çıkıp da sana bir lira karşılığında ÖSS soru ve cevaplarını verecek olsaydı ne yapardın?
Cevabı belliydi elbette, parayı verir ve cevapları alırdım.
Bu durumda ruhunu bir liraya satmış olmaz mıydın, diye sorduğumda gelen cevap, bunu yapmamanın aptallık olduğuydu.
Bazen bir lira bile ruhumuzu satmamıza neden olabilir hele ki Faust’un derdi daha kompleks, hayatın bilinmeyenlerini, başlangıcını öğrenmek gibi bir idealle karşımıza çıkarken. Ne kadar büyük bir şey için olsa da her insan için büyük olabilecek bir amaç vardır, bu Faust’ta keşfetmedir, bir öğrencide hayatını planlayabilme ve insandan insana değişir gider bu istekler.
Şimdi bir ÖSS öğrencisi olsaydınız, bir lira gibi çok küçük bir miktarla cevapları öğrenme şartınız olsaydı ve sizi engelleyecek hiçbir kültürel-ahlaki-dini boyuta inanmasaydınız hangisini seçerdiniz, almamayı mı, almayı mı? Ya da diyelim ki, bu kültürel kodlara sahipsiniz, gerçekten bir lira gibi küçük bir parayla ellerinize geleceğiniz sunulsaydı sizler ne yapardınız?
Ama kendinizi o öğrencinin yerine koymalısınız ya da bunun yerine bu örnekle bire bir eşleşecek başka bir durumu hayal etmelisiniz.
Ne için iyilik yaparsınız, iyilik bulmak için mi, görünsün diye mi, görünmesin ama Tanrı bilsin diye mi, kendinizi tatmin etmek için mi (ah ne kadar da iyi bir insanım), iyilik yaparak daha huzurlu olabileceğinize inandığınız için mi, peki bunların hepsi aslında iyilik bulmak için iyilik yapmak değil midir, iyiliği nerede bulacak olursanız olun?
Hem sahi kim için, ne kadar iyisiniz, sizi ölçüp biçen kim, vicdanınız mı, toplumun vicdanı mı, Tanrı mı?
Dışarıdan çok ketum görünüp kimsenin bilmediği bir iyilik kahramanı olabilir misiniz mesela? Örümcek Adam gibi ünlü olma kompleksi yaşar mıydınız gizlenen karakteri kıskanan diğer yanınız tarafından? İyilik yapan tarafınız bunu göstermek istemez miydi, anlatmak doğru değil ama ben şunları bunları yapan biriyimdir aslında diyerek?
Hem sahi kim için, ne kadar iyisiniz, sizi ölçüp biçen kim, vicdanınız mı, toplumun vicdanı mı, Tanrı mı?
İyilik yap iyilik bul… Kim kazanmış kötülükten :)
Kazananlara sormalı…


Kaynak : http://www.derindusunce.org/2008/07/21/iyilik-ve-kotuluk-uzerine/
 
Üst