Konu hort ama memlekette sinyal kolu kullanım bilgisi olsa bu kadar tartışmaya gerek kalmayacak. Normalde olması gerekene karayolları trafik kanunundaki maddelerle bakalım:
Madde 54 – Sürücülerin geçme sırasında uymak zorunda oldukları kural ve yasaklar şunlardır:
a) Geçme kuralları:
Sürücülerin önlerinde giden bir aracı geçmeleri için;
1.Kendisini takip eden sürücülerin kendisini geçmeye başlamamış olması,
2.Önündeki sürücünün başka bir taşıt veya aracı geçme niyetini belirten uyarma işaretini vermemiş olması,
Yani sarı aracın sola çıkması için sinyalini verip yeşilin geçmesini beklemesi gerekiyor (çünkü yeşil kendisini geçmeye başlamış). Yeşilin arkasındaki aracın ise sarı aracın sinyalini görünce hızını düşürmesi gerekiyor (yoksa sarı araç sola geçtiğinde güvenli takip mesafesini koruyamaz).
Pratikte ne oluyor?
Sarı aracın yerindesiniz ve sinyalinizi verdiniz. Yeşilin arkasındaki sürücü ya hiçbir şey yapmıyor, ya hafif tertip hıyarsa selektör yapıp hızlanıyor, veya tam teşekküllü hıyar çıkıp, siz araya giremeyesiniz diye yeşilin dibine kadar girmeye çalışıyor.
Ben genelde sol sinyalimi erkenden verip hızımı ayarladıktan sonra yeşil aracın arkasına çok yakın ve hızlanmalı bir geçiş yapmak zorunda kalıyorum. Sinyalimi gördüğü halde fren yerine kornaya asılan salatalıklarla da muhatap bile olmuyorum. Zaten biraz da bunları yapmak zorunda kalacağım için, defansif sürüş kapsamında ortalamadan büyük motorlu arabalar kullanıyorum. Her ikisi de 2 litre; trafikteki diğer araçların ortalaması 2 litre atmosferikten hızlı olduğunda 2.5 litre ve yukarısına ya da turbo 2 litreye geçeceğim mecburen.
Bu arada feci teknik bir ipucu: Şerit değişimlerinizi aynı hızda değil de, ortam müsaitse bir miktar hızlanarak yapmak herkes aynı hızda gidiyorsa bile trafiği daha az aksatır. Siz düz giderken hareket vektörünüz şeritle aynı yönde ama yön değiştirdiğinizde şerit (yani yol ekseni) yönündeki hızınız aslında hareket vektörünüzün, sizin yönünüzle şerit arasındaki açının kosinüsüyle çarpılmış hali. Ne kadar ani şerit değiştirirseniz o kadar azalıyor.
Madde 54 – Sürücülerin geçme sırasında uymak zorunda oldukları kural ve yasaklar şunlardır:
a) Geçme kuralları:
Sürücülerin önlerinde giden bir aracı geçmeleri için;
1.Kendisini takip eden sürücülerin kendisini geçmeye başlamamış olması,
2.Önündeki sürücünün başka bir taşıt veya aracı geçme niyetini belirten uyarma işaretini vermemiş olması,
Yani sarı aracın sola çıkması için sinyalini verip yeşilin geçmesini beklemesi gerekiyor (çünkü yeşil kendisini geçmeye başlamış). Yeşilin arkasındaki aracın ise sarı aracın sinyalini görünce hızını düşürmesi gerekiyor (yoksa sarı araç sola geçtiğinde güvenli takip mesafesini koruyamaz).
Pratikte ne oluyor?
Sarı aracın yerindesiniz ve sinyalinizi verdiniz. Yeşilin arkasındaki sürücü ya hiçbir şey yapmıyor, ya hafif tertip hıyarsa selektör yapıp hızlanıyor, veya tam teşekküllü hıyar çıkıp, siz araya giremeyesiniz diye yeşilin dibine kadar girmeye çalışıyor. Ben genelde sol sinyalimi erkenden verip hızımı ayarladıktan sonra yeşil aracın arkasına çok yakın ve hızlanmalı bir geçiş yapmak zorunda kalıyorum. Sinyalimi gördüğü halde fren yerine kornaya asılan salatalıklarla da muhatap bile olmuyorum. Zaten biraz da bunları yapmak zorunda kalacağım için, defansif sürüş kapsamında ortalamadan büyük motorlu arabalar kullanıyorum. Her ikisi de 2 litre; trafikteki diğer araçların ortalaması 2 litre atmosferikten hızlı olduğunda 2.5 litre ve yukarısına ya da turbo 2 litreye geçeceğim mecburen.
Bu arada feci teknik bir ipucu: Şerit değişimlerinizi aynı hızda değil de, ortam müsaitse bir miktar hızlanarak yapmak herkes aynı hızda gidiyorsa bile trafiği daha az aksatır. Siz düz giderken hareket vektörünüz şeritle aynı yönde ama yön değiştirdiğinizde şerit (yani yol ekseni) yönündeki hızınız aslında hareket vektörünüzün, sizin yönünüzle şerit arasındaki açının kosinüsüyle çarpılmış hali. Ne kadar ani şerit değiştirirseniz o kadar azalıyor.