Öncelikle gerekli malzemeleri:
- Yağ - Pas çözücü sprey (WD-40 veya benzeri)
- Isıya dayanıklı sprey boya
- Tel Fırça
- Gazete kağıdı
- Kağıt bant
Öncelikle aracımızın kaliperlerine rahatça ulaşabilmemiz için, aracımızı krikoya kaldırıyor ve tekerimizi söküyoruz. Kendi emniyetimiz için, ayak ve ellerimizin fren disklerinin hızasında, aracın altında tutmamaya ve vücudumuzun hiç bir yerini, özellikle başımızı çamurluğun iç kısmına doğru tutmamaya özen gösteriyoruz.
Lastiğimizi söktükten sonra, önümüzde duran kaliperimizi yağ ve pas gibi kirlerden arındırmamız gerekiyor. Aksi taktirde yaptığımız boyama işlemi başarısız olacaktır. Bunun için, WD-40 veya benzeri bir yağ-pas çözücü kullanmamızda fayda var.
Resimde de görebileceğimiz gibi, ben, o esnada elimde WD-40 bulunmadığı için PHILIPS'in ürünü olan bir yağ-pas çözücü kullandım. Bu spreyimizi, fren kaliperinin üstüne, arabanın muhtelif başka yerlerine çok sıçramayacak şekilde, 20 - 30 cm. mesafeden püskürtüyoruz.
Bu işlemi yaptıktan sonra, çok aşırı sert olmayan bir tel fırça ile, fazla baskı uygulamadan (derin çizikler oluştırmadan) kaliperimizin yüzeyini temizliyoruz.
Bu işmeli gerçekleştirirken dikkat edilmesi gereken bir husus, fırça ile temizlenirken ortaya çıkacak olan tozun, kesinlikle solunmaması gerektiğidir. Bunun için bu işlem ya açık havada yapılmalı, şayet kapalı garajda yapılıyorsa dahi, fırçalama esnasında bir de elektrik süpürgesi tutularak ortaya çıkan tozun anında makina tafından çekilmesini sağlamak gerekir.
Kaliperlerin üzerinde balata tozları birikmiştir ve bu tozlar, balata yapımında kullanılan ve kanserojen olan "asbest" maddesini içermektedir.
Bu işlemden sonra sıra geldi arabamızı korumaya. Kaliperleri boyama işlemini de sprey boyayla yapacağımız için, rüzgarın etkisiyle havada uçuşan boya partiküllerinin aracımızın kaportasına temas edip küçük küçük noktalar halinde izler bırakmasını istemeyiz tabiiki. Buna karşı bir önlem olarak, çamurluk ve çevresini gazete kağıdıyla kapatmamızda fayda var.
Gazete kağıtlarını arabamızın kaportası üzerine kağıt bantla yapıştırırsak, daha sonradan aracımızın üzerinde hiç iz bırakmadan kolayca sökebiliriz. Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi, aracımızın sağını solunu kapattıktan sonra, boyama işlemi için son hazırlığa geçebiliriz.
Son hazırlığımız, fren kaliperimizi disk aynası üzerinden sökmeden boyayacağımızı için gerekli bir işlem. Boyama esnasında, kaliper diskin üzerinde duracağından dolayı, diskin ve kaliper 2 önemli noktası da boyaya maruz kalmayacak şekilde gazete ve bant vasıtasıyla kapatılmalıdır.
Resimde de görüldüğü üzere, diskin tamamı, gazete kağıdı ile kapatılmalı ve çepeçevre bantlanarak her tarafının iyice kapatıldığından emin olunmalıdır. Bunun haricinde, 1. önemli nokta, araçtan araca farklılık gösterebilir ama, hemen hemen bütün araçlarda, kaliperin üzerinde, balataların sırtını açıkta bırakan bir boşluk vardır. Bu boşluğun da bantla kapatılması, balatalara boya gelmemesi için yapılması gereken bir işlemdir. 2. önemli nokta ise, kaliperin dar yüzeyinde (aracın önüne doğru olan tarafta) iki balatayı birbirinden ayrı tutmaya yarayan yay mekanizması ve bu mekanizmanın küçük metal bir kapağı (koruması) bulunur. Bu bölgeye boya gelmesi halinde hem yayların görevini tam olarak yerine getirememesi hem de koruma kapağının boyanın etkisiyle kalipere yapışması durumları ortaya çıkabilir. Bu olasılıkların önüne geçmek için, bu bölgelerinde titizlikle boyaya maruz kalmamaları için korunması gerekir.
Bütün bu hazırlıklarımızı yaptıktan sonra, boyama işlemine başlayabiliriz. Boyama için kullanacağımız boyanın, daha önce de belirttiğim gibi ısıya dayanıklı bir boya olması şarttır. Renk kullanıcının zevkine kalmıştır. Ben kendim, kırmızı rengi tercih ettim ve BAUHAUS'ta, boya malzemeleri bölümünde, 600 C' ısıya kadar dayanıklı olan sprey boyadan bir kutu aldım. Malesef bu ısılara dayanan boyalar arasında çok fazla renk seçeneği bulunmamakta. Dolayısı ile sınırlı seçenekler arasından bir renk seçmek durumundayız.
Sprey boya tecrübesi olan arkadaşlarım zaten bilirler, bilmeyenler için ben kısaca bilgi vermeye çalışayım. Sprey boya kullanılmadan önce, kutu çok iyi ve uzun süre çalkalanmalıdır. Bu esnada kutu içerindeki bilyeler biraz ses çıkaracaktır. Bu sese aldırmadan, en az 3 dakika süre ile, kuvvetlice çalkalamak şarttır. Aksi halde boyamızın kıvamı iyi olmayacaktır ve spreyin ucunda tıkanıklık yaratarak boyama işlemimizi zorlaştıracaktır. Yine daha önce sprey boya tecrübesi olmayan arkadaşlarım için önerim, çalkalama işlemi bittikten sonra, kalipere uygulamadan önce, başka bir yüzeyde bir iki deneme yapmalarıdır. Bu şekilde, kutuyu nasıl tutmaları gerektiği, ne kadar sıkıncı hangi şiddette boya püskürtüldüğü konusunda bir izlenim ve hissiyat edineceklerdir.
Bir iki denemeden sonra artık kaliperimizin üzerinde uygulamaya geçebiliriz.
Burada da yine dikkat edilmesi gereken nokta, boya kutusunu 15 - 20 cm. uzaktan, kutuyu mümkün olduğu kadar dik tutarak boyama işlemini gerçekleştirmektir. Ayrıca, mümkün olduğu kadar sabit hızda, yavaş harektlerle kutuyu hareket ettirmekte fayda var. Bu sayede boya katmanının homojen olmasına özen gösterebiliriz. Aksi taktirde, hızlı geçtiğimiz yerlerde ince bir boya tabakası, yavaşladığımız yerlerde, o bölgeye püskürtülen daha fazla boya nedeniyle daha kalın bir boya tabakası oluşacaktır. Bu da nihayi görünümde dalga dalga gözüken bir boya katmanına yol açacaktır. Bunu çnlemek için, sabit hızda ve yavaş hareketlerle boyama işlemini tamamlamamız gerekmekte.
İlk kat boya yapıldığında, elde ettiğimiz renk veya kapatma oranı istediğimiz seviyede değilse, aynı şekilde, baştan başla bir kat daha üzerinden geçebiliriz. Noktasal püskürtmelerden mutlaka kaçınmalıyız. Sadece bir noktanın boyası bile hoşumuza gitmese, sadece o noktaya boya püskürterek değil, baştan sona bütün yüzeyi bir kat daha boyayarak bu sorunu gidermeliyiz.
Boyama işlemi bittikten sonra, boyanın bir miktar kuruması için beklemeliyiz. Yaklaşık 10 dakikalık bir süre sonunda, boya tam olarak kurumamış olmasına rağmen, gazete kağıtlarını sökebiliriz. Ve sonuç...
Bu şekilde, boyamızın tamamen kurumasını beklememiz gerekmekte. Bu süre içerisinde kalipere kesinlikle dokunmamak ve çevreden kaliper üzerine yapışması muhtemel yaprak, kağıt parçaları veya yoğun bir toz bulutunun mümkün olduğu kadar önüne geçilmelidir. Boyamız tamamen kuruduktan sonra, lastiğimizi tekrar yerine takabiliriz. Daha sonra aracımızdan 5 adım geriye giderek uzaktan şöyle bir bakmalı ve, "ne güzel oldu, ellerime sağlık" diyerek durumdan haz almalıyız...
Alıntıdır
- Yağ - Pas çözücü sprey (WD-40 veya benzeri)
- Isıya dayanıklı sprey boya
- Tel Fırça
- Gazete kağıdı
- Kağıt bant
Öncelikle aracımızın kaliperlerine rahatça ulaşabilmemiz için, aracımızı krikoya kaldırıyor ve tekerimizi söküyoruz. Kendi emniyetimiz için, ayak ve ellerimizin fren disklerinin hızasında, aracın altında tutmamaya ve vücudumuzun hiç bir yerini, özellikle başımızı çamurluğun iç kısmına doğru tutmamaya özen gösteriyoruz.
Lastiğimizi söktükten sonra, önümüzde duran kaliperimizi yağ ve pas gibi kirlerden arındırmamız gerekiyor. Aksi taktirde yaptığımız boyama işlemi başarısız olacaktır. Bunun için, WD-40 veya benzeri bir yağ-pas çözücü kullanmamızda fayda var.
Resimde de görebileceğimiz gibi, ben, o esnada elimde WD-40 bulunmadığı için PHILIPS'in ürünü olan bir yağ-pas çözücü kullandım. Bu spreyimizi, fren kaliperinin üstüne, arabanın muhtelif başka yerlerine çok sıçramayacak şekilde, 20 - 30 cm. mesafeden püskürtüyoruz.
Bu işlemi yaptıktan sonra, çok aşırı sert olmayan bir tel fırça ile, fazla baskı uygulamadan (derin çizikler oluştırmadan) kaliperimizin yüzeyini temizliyoruz.
Bu işmeli gerçekleştirirken dikkat edilmesi gereken bir husus, fırça ile temizlenirken ortaya çıkacak olan tozun, kesinlikle solunmaması gerektiğidir. Bunun için bu işlem ya açık havada yapılmalı, şayet kapalı garajda yapılıyorsa dahi, fırçalama esnasında bir de elektrik süpürgesi tutularak ortaya çıkan tozun anında makina tafından çekilmesini sağlamak gerekir.
Kaliperlerin üzerinde balata tozları birikmiştir ve bu tozlar, balata yapımında kullanılan ve kanserojen olan "asbest" maddesini içermektedir.
Bu işlemden sonra sıra geldi arabamızı korumaya. Kaliperleri boyama işlemini de sprey boyayla yapacağımız için, rüzgarın etkisiyle havada uçuşan boya partiküllerinin aracımızın kaportasına temas edip küçük küçük noktalar halinde izler bırakmasını istemeyiz tabiiki. Buna karşı bir önlem olarak, çamurluk ve çevresini gazete kağıdıyla kapatmamızda fayda var.
Gazete kağıtlarını arabamızın kaportası üzerine kağıt bantla yapıştırırsak, daha sonradan aracımızın üzerinde hiç iz bırakmadan kolayca sökebiliriz. Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi, aracımızın sağını solunu kapattıktan sonra, boyama işlemi için son hazırlığa geçebiliriz.
Son hazırlığımız, fren kaliperimizi disk aynası üzerinden sökmeden boyayacağımızı için gerekli bir işlem. Boyama esnasında, kaliper diskin üzerinde duracağından dolayı, diskin ve kaliper 2 önemli noktası da boyaya maruz kalmayacak şekilde gazete ve bant vasıtasıyla kapatılmalıdır.
Resimde de görüldüğü üzere, diskin tamamı, gazete kağıdı ile kapatılmalı ve çepeçevre bantlanarak her tarafının iyice kapatıldığından emin olunmalıdır. Bunun haricinde, 1. önemli nokta, araçtan araca farklılık gösterebilir ama, hemen hemen bütün araçlarda, kaliperin üzerinde, balataların sırtını açıkta bırakan bir boşluk vardır. Bu boşluğun da bantla kapatılması, balatalara boya gelmemesi için yapılması gereken bir işlemdir. 2. önemli nokta ise, kaliperin dar yüzeyinde (aracın önüne doğru olan tarafta) iki balatayı birbirinden ayrı tutmaya yarayan yay mekanizması ve bu mekanizmanın küçük metal bir kapağı (koruması) bulunur. Bu bölgeye boya gelmesi halinde hem yayların görevini tam olarak yerine getirememesi hem de koruma kapağının boyanın etkisiyle kalipere yapışması durumları ortaya çıkabilir. Bu olasılıkların önüne geçmek için, bu bölgelerinde titizlikle boyaya maruz kalmamaları için korunması gerekir.
Bütün bu hazırlıklarımızı yaptıktan sonra, boyama işlemine başlayabiliriz. Boyama için kullanacağımız boyanın, daha önce de belirttiğim gibi ısıya dayanıklı bir boya olması şarttır. Renk kullanıcının zevkine kalmıştır. Ben kendim, kırmızı rengi tercih ettim ve BAUHAUS'ta, boya malzemeleri bölümünde, 600 C' ısıya kadar dayanıklı olan sprey boyadan bir kutu aldım. Malesef bu ısılara dayanan boyalar arasında çok fazla renk seçeneği bulunmamakta. Dolayısı ile sınırlı seçenekler arasından bir renk seçmek durumundayız.
Sprey boya tecrübesi olan arkadaşlarım zaten bilirler, bilmeyenler için ben kısaca bilgi vermeye çalışayım. Sprey boya kullanılmadan önce, kutu çok iyi ve uzun süre çalkalanmalıdır. Bu esnada kutu içerindeki bilyeler biraz ses çıkaracaktır. Bu sese aldırmadan, en az 3 dakika süre ile, kuvvetlice çalkalamak şarttır. Aksi halde boyamızın kıvamı iyi olmayacaktır ve spreyin ucunda tıkanıklık yaratarak boyama işlemimizi zorlaştıracaktır. Yine daha önce sprey boya tecrübesi olmayan arkadaşlarım için önerim, çalkalama işlemi bittikten sonra, kalipere uygulamadan önce, başka bir yüzeyde bir iki deneme yapmalarıdır. Bu şekilde, kutuyu nasıl tutmaları gerektiği, ne kadar sıkıncı hangi şiddette boya püskürtüldüğü konusunda bir izlenim ve hissiyat edineceklerdir.
Bir iki denemeden sonra artık kaliperimizin üzerinde uygulamaya geçebiliriz.
Burada da yine dikkat edilmesi gereken nokta, boya kutusunu 15 - 20 cm. uzaktan, kutuyu mümkün olduğu kadar dik tutarak boyama işlemini gerçekleştirmektir. Ayrıca, mümkün olduğu kadar sabit hızda, yavaş harektlerle kutuyu hareket ettirmekte fayda var. Bu sayede boya katmanının homojen olmasına özen gösterebiliriz. Aksi taktirde, hızlı geçtiğimiz yerlerde ince bir boya tabakası, yavaşladığımız yerlerde, o bölgeye püskürtülen daha fazla boya nedeniyle daha kalın bir boya tabakası oluşacaktır. Bu da nihayi görünümde dalga dalga gözüken bir boya katmanına yol açacaktır. Bunu çnlemek için, sabit hızda ve yavaş hareketlerle boyama işlemini tamamlamamız gerekmekte.
İlk kat boya yapıldığında, elde ettiğimiz renk veya kapatma oranı istediğimiz seviyede değilse, aynı şekilde, baştan başla bir kat daha üzerinden geçebiliriz. Noktasal püskürtmelerden mutlaka kaçınmalıyız. Sadece bir noktanın boyası bile hoşumuza gitmese, sadece o noktaya boya püskürterek değil, baştan sona bütün yüzeyi bir kat daha boyayarak bu sorunu gidermeliyiz.
Boyama işlemi bittikten sonra, boyanın bir miktar kuruması için beklemeliyiz. Yaklaşık 10 dakikalık bir süre sonunda, boya tam olarak kurumamış olmasına rağmen, gazete kağıtlarını sökebiliriz. Ve sonuç...
Bu şekilde, boyamızın tamamen kurumasını beklememiz gerekmekte. Bu süre içerisinde kalipere kesinlikle dokunmamak ve çevreden kaliper üzerine yapışması muhtemel yaprak, kağıt parçaları veya yoğun bir toz bulutunun mümkün olduğu kadar önüne geçilmelidir. Boyamız tamamen kuruduktan sonra, lastiğimizi tekrar yerine takabiliriz. Daha sonra aracımızdan 5 adım geriye giderek uzaktan şöyle bir bakmalı ve, "ne güzel oldu, ellerime sağlık" diyerek durumdan haz almalıyız...
Alıntıdır
